22 Aralık 2016 Perşembe

Rimmel London Magnif'eyes İkili Kalem Far

Bugünkü yazının içeriği "nasıl kullandım" değil de "nasıl kullanamadım".
Rimmel London iki taraflı kalem farlarını alıp denemeyen yoktur sanırım. İlk çıktığında herkes bir heves koşup almıştı, ben de dahil! Tabi ki eksik kalamazdım :) Kalem far en hassas olduğum konulardan biri çünkü :)

16 Aralık 2016 Cuma

Sheida All In One Maskara

Değişik markalar denemeyi çok seviyorum. Nilgün'ün davetiyle katıldığım Bloggerlar Pino'da etkinliğinde birçok yeni markayla tanıştık, bunlardan bi tanesi de Sheida.


Bize hediye edilen pakette bulunan Sheida maskara, kısa sürede favorim oldu. Markayla ilgili hiç bir fikrim olmadığı için maskaradan herhangi bir beklentim de yoktu. İlk sürdüğüm anda istediğim etkiyi vermesi beni çok mutlu etti. Hem kirpikleri uzatıp hem de hacim veriyor. 

14 Aralık 2016 Çarşamba

Kozmetik Bloglarından Duyuru

Kozmetik blogu yazarları olarak bir süredir aramızda konuştuğumuz ve bizi rahatsız eden konuları sizinle de paylaşalım; bir kez daha ve umut ediyoruz ki son kez biz kimiz, ne yaparız, amacımız ne anlatalım istedik. Umuyoruz ki bu açıklama ile hem kendimizi size anlatabiliriz; hem de son zamanlarda kulağımıza gelen, son derece yanlış ve verdiğimiz emeği hiçe sayan algı operasyonlarını değersizleştirebiliriz!


Tasarım:Parti Maymunu

Biz kozmetik blogu yazıyoruz; "hobimiz" bu renkli dünya yani! Makyaj malzemelerini gördüğümüzde aşkla bakıyoruz, gözlerinden kalpler çıkan emojilere dönüyoruz. Yeni bir üründen bahsederken sesimiz yükseliyor; kalp atışlarımız hızlanıyor. Saatlerce bir rujun "rose gold" ambalajına güzelleme yapabiliyoruz; ya da bir marka tenimize uyan fondöten getirmediğinde günlerce söylenebiliyoruz. Yeni bir far paleti aldığımızda kullanmadan önce günlerce bakışıyoruz. Fırçalarımızı arada bir elimize alıp okşuyoruz; yumuşaklıklarıyla kendimizden geçiyoruz. Kozmetiği yalnızca sevmiyoruz; tutkuyla bağlıyız. Biliyoruz ki aranızda bizim gibi olanlar, bu yazıları okuduğunda "deli galiba" demeyenler de var! Ama biz kozmetik blogu yazarı olarak, bu tutkumuzu bir farklı seviyeye taşıyıp, kozmetiklerle ilgili bildiğimiz ve anladığımız ne varsa yazmayı da seviyoruz. Okuyanlara bizim gözümüzden bu güzellikleri anlatmayı, iyi-kötü ne varsa paylaşmayıyeniliklerden sizi haberdar etmeyi, gelen yorumlarla yeni bir şeyler öğrenmeyi seviyoruz. Şu an bu yazıyı okuyorsanız, biliyoruz ki siz de okumayı seviyorsunuz! 

Kozmetik bloglarımızda akışa hareket katmak için ara sıra yeni mekanlar gibi farklı konulara yer versek de, bizim uzmanlık alanımız kozmetik! Tüm dünyada "uzmanlaşmak" değerliyken, Türkiye'deki "ne iş olsa yaparım abi" kültürüne karşı gelip, moda adıyla "lifestyle blogger" olmak yerine "yalnızca kozmetik yazmaya devam etmeyi" tercih etme nedenimiz de bu: bildiğimiz işi yapıyoruz. Pek çoğumuz da bu işi gayet iyi yaptığı için kozmetik firmalarından işbirliği teklifleri alıyor; dolayısıyla işbirliği çalışmaları da yürütüyoruz. Ama, her işbirliğine de evet demiyoruz; birlikte çalışacağımız firmaları, gideceğimiz yerleri de inceleyerek seçmeye çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki her gün, günde 3-4 ayrı yere gidip aynı hafta içinde de çeşit çeşit bakım yaptırmak karşı taraftan bakınca "pek de güvenilir görünmüyor"...

Eleştirilerin bir kısmı da burada başlıyor: işbirliği çalışması yapılan ürünleri iyi yazma, kötüye kötü dememe, "her ürünü sevdiğini söyleme" gibi... Önce şu konuya açıklık getirelim: Türk yasalarına göre herhangi bir firmayı medya aracılığı ile karalamak suçtur. Bir ürünü dilinizin kemiği olduğunu unutarak kötülerseniz, firmanın sizi dava etm ehakkı vardır. Ama bu her ürüne "harika" demek zorundasınız anlamına gelmez. Zaten ister makyaj ürünü renkli kozmetik, ister de cilt bakım ürünü olsun, kozmetik ürünlerinin performansı görecelidir; kişiden kişiye değişir ve birine çok iyi gelen üründen diğer bir kişi hiç sonuç alamayabilir. Bu yüzden de aklı başında bloglar bir üründen bahsederken, yaygın adıyla "PR ürünü" olsun olmasın, "olumlu ve olumsuz yönlerini" yazarlar, kendi ten renklerini ya da cilt türlerini belirterek "bende etkileri bu oldu ama farklı ten renklerinde, cilt türlerinde farklı performans gösterebilir" gibi bir cümleyle de bitirirler. Ya da o ürünü hiç yazmamayı da tercih edebilirler. Ama zaten iyi bir kozmetik blogu okuruysanız, bunu yapan ve yapmayan blogger ayrımını şimdiye kadar çoktan yapmışsınızdır ve kozmetik bloglarının "her önüne gelen ürünü övmediğini" de zaten gayet iyi biliyorsunuzdur.

Ayrıca yine iyi okurlar bilirler ki, iyi kozmetik bloggerları kendilerine gelen PR ürünlerinin kat be kat fazlasını kendileri yeni ürünleri merak ettikleri için ve kozmetikleri tutkuyla sevdikleri için "kendi ceplerinden" hiç düşünmeden; hatta göze batacak biçimde harcarlar.

Fotoğrafın kurgusundan çekimine, ışığından kompozisyonuna, yazıların planlanmasından ürünün yazılmasına kadar her ayrıntısıyla ince ince uğraşıp büyük emek verdiğimiz bloglarımızı, bizim bu hobiye bakış açımızı, ve "doğru bilinen yanlışları" size en net şekliyle anlatmaya çalıştığımız bu yazı umuyoruz ki bir milat olur ve bir daha da kendimizi kimseye anlatmak zorunda kalmayız...

Kozmetiği ve bu tutkumuzu paylaşan herkesi çok seviyor, bizleri okuduğunuz ve umuyoruz ki anladığınız için de şükran duyuyoruz! 

Kozmetik Blogu Yazarları



NOT: Eğer "bu yazı beni de anlatıyor" diyorsanız, ilk okuduğunuz blogun adını referans göstererek /etiketleyerek kendi blogunuzda ya da Instagram sayfanızda yayınlamanızın hiçbir sakıncası yoktur; hatta mutlu oluruz! Teşekkürler...

13 Aralık 2016 Salı

Bioderma Hydrabio Perfecteur SPF 30 Nemlendirici

Cilt bakımı ürünleri arasında iki favorim var; nemlendiriciler ve güneş kremleri. Her gün kullanılan ürünler olduğu için de içerik, yapı ve cilt üzerindeki uzun süreli etkileri oldukça önemli. Bu nedenle ürün seçerken çok fazla noktaya dikkat etmek, doğru ürünü bulmak içinse bol bol ürün denemek gerekiyor.


Geçtiğimiz günlerde Dermokozmetika denemem için Bioderma Hydrabio serisinden bir nemlendirici gönderdi. Cilt doktorum da bana Hydrabio serisini önermişti. Aynı serinin gece kullanılan nemlendiricisini kullanıyordum ve çok memnundum. Normalden yağlıya dönük cildim kış soğuklarıyla pul pul oluyor. Bu nedenle makyaj öncesi cildimi iyice nemlendirmem gerekiyor. Tabi kullandığım kremin yağsız olması gerekiyor.

1 Aralık 2016 Perşembe

Oseque High End Touch BB Krem

Kore kozmetiklerini çok seviyorum. Cilt ürünleri özellikle BB Kremler konusunda Kore markaları bir numara! 
Limonian kaliteli Kore Kozmetiklerini bizimle buluşturan bir site. Oseque markasının Highend Touch Fondöten+BB Kremini Limonian sayesinde deneme şansı buldum. Günlük makyajımda sadece BB krem kullanıyorum bu nedenle en çok tükettiğim ürünler arasında. Bu ürün de hakkında birçok olumlu yorum okuduğum için deneme listemin ilk sırasında yer alıyordu.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...